Mümkünse hamilelik öncesi diş hekimini ziyaret etmek önemlidir. Böylece dişler profesyonel olarak temizlenebilir, dişetlerinin durumu dikkatle değerlendirilebilir ve diş-çevre dokulardaki problemler hamilelik öncesinde tedavi edilebilir. Hamileliğin ilk üç ayında ve ve son üç ayın ikinci yarısında mümkün olduğunca dental girişimlerden kaçınılmalıdır. Ancak rutin diş bakımı ikinci üç ayda gerçekleştirilebilir. Hamilelik sırasında dikkat edilmesi gereken pek çok şey vardır, diş ve diş etlerinin sağlığı da bunlardan biridir. Çünkü hamilelikle değişen hormon seviyeleri mevcut dental problemleri daha kötü hale getirebilir. Anne adayının ağız sağlığının bebeğin ağız sağlığını da etkileyeceği unutulmamalıdır. Hamilelik süresi boyunca ağız hijyeninin maksimum seviyede tutulması için düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı önemlidir. Hamilelik sırasında da dental kontrollerin ara verilmeden devam edilmesi gerekmektedir. Acil durumlarda diş hekimi hamilelik durumuyla ilgili bilgilendirilmelidir.
Çocuklara oral hijyen eğitimlerinin erken verilmesiyle ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmalarını sağlanabilir. Süt dişleri zamanla yerlerini daimi dişlere bırakırlar ancak bu durum süt dişlerinin daha az önemli olduğu anlamına gelmez. Zihinsel ve bedensel olarak gelişim döneminde olan çocukların sağlıklı beslenebilmeleri için süt dişlerinin de sağlıklı olması önemlidir. Aynı zamanda 20 adet süt dişi daimi dişler için çene kemiğinde yer tutar. Süt dişlerinin çürük nedeniyle erken kaybında, daimi dişlerin sürmesiyle ilgili bazı sorunlarla karşılaşılabilir. Bu sebeple çocukların diş hekimlerini eken yaşta ziyaret etmeye başlamaları önerilir. Diş hekimleri tarafından uygulanacak birkaç koruyucu tedavi ile çocukların diş çürüğü riski azaltılabilir.
Bu koruyucu tedavilerden biri topikal flor uygulamalarıdır. Son 50 yıl içerisinde pek çok klinik çalışma değişik topikal flor uygulamalarının çürük önleme etkinliklerni göstermiştir. Bunlar arasında flor jeller yakaşık 30 yıldır en yaygın olarak kullanılan topikal flor yöntemi olarak kabul edilirler. Çoğunluğu klinik şartlarda gerçekleştirilen flor jel ve cila çalışmalarında; %70’lere ulaşan bir koruma oranı elde edilmiştir. Flor jel ve cila uygulamalarının mantığı; 2 yaşından başlayarak çocuklarda dişlerin erken çürüme risklerini değiştirmek, ya da yüksek çürük riskli bireylerde erken çürük ihtimali olan daimi dişlerin direncini arttırabilmektir. Dişlere flor jel veya yüksek konsantrasyonda flor içeren herhangi bir ajan uygulandığında, mine yüzeyinde geçici olarak kalsiyum florid (CaF) benzeri bir tabaka kalır. Ağız içinde ph düştüğü zaman bu tabakadaki flor salınmakta ve asit oluşumuna karşı cevap vererek minenin reminerilizasyonunu sağlamaktadır.
Diş hekimlerince bu gruptaki hastalara uygulanan diğer bir koruyucu tedavi ise fissür örtücülerdir. Dişlerin çiğneyici yüzeyleri üzerindeki pit ve fissürler(çukurcuklar) diş çürüğü açısından riskli anatomik oluşumlardır. Pit ve fissürler toplam diş yüzeylerinin sadece %12.5’ ini oluşturmaktadır. Ancak çalışmalarda okul çağındaki çocuklarda tespit edilen çürüklerin % 88’inin bu bölgelere ait olduğu bildirilmiştir. Bu bölgelerden kaynaklanan çürüğün önlenmesinde en etkin yöntem fissür örtücülerin uygulanmasıdır. Koruyucu diş hekimliğinin temel yöntemlerinden biri olan fissür örtücüler, çiğneyici yüzey çürüklerinin önlenmesi amacıyla gelişmiş ülkelerde giderek artan bir şekilde kullanılmaktadır.
Diş çürükleri her yaşta görülebilen bir durumdur. Ancak gençlerde değişen beslenme alışkanlıkları ile birlikte çürük sıklığı bu dönemde artmaktadır. Sağlıklı ve çürüksüz dişlere sahip olmak için:
Yeni sürmekte olan daimi dişlerin şekil ve konumları, dişlerdeki çapraşıklıklar, kapanış bozuklukları, alt ve üst çenelerin birbiriyle uyumu diş hekimi tarafından bu yaşlarda değerlendirilmeli ve gerekli önlemler gelişim çağı tamamlanmadan alınmalıdır. Ortodontik tedavi ile bu problemlerin tedavi edilmesi mümkündür. Zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmeyen durumlarda diş çürükleri, diş eti hastalıkları, diş kaybı, eklem problemleri, konuşma ve çiğneme bozuklukları görülebilir.
40 yaşın altındaki genç yetişkin insanlarda en sık rastanan dental problemler diş çürükleri ve diş eti hastalıklarıdır. Bu problemler zamanında tedavi edilmediğinde enfeksiyon , kemik kaybı ve dişin kaybedilmesi gibi daha ciddi sorunlara yol açabilir. Ayrıca tedavi edilmeyen dental enfeksiyonlar genel vücut sağlığını da etkiler.
Dental hastalıkların çoğu zaman iyi bir ağız bakımı ile engellenebileceği unutulmamalıdır. Her gün iki kere diş fırçalamak, düzenli diş ipi kullanmak, dengeli beslenmek gibi sağlıklı alışkanlıklar sayesinde çürük riski azaltılabilir. Düzenli diş hekimi kontrolü ile problemler büyümeden çözülebilir.
40-60 yaşları arasında özellikle kadınlarda menapozla birlikte başlayan hormonal değişiklikler ağız sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Bu yaşlarda diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının sıklığı artar.Bu problemler zamanında tedavi edilmediğinde enfeksiyon , kemik kaybı ve dişin kaybedilmesi gibi daha ciddi sorunlara yol açabilir.
Epidemiyolojik çalışmalar göstermiştir ki 20 ila 64 yaşları arasında insanlar ortalama üç adet dişlerini kaybederler. Kaybedilen dişlerin yerine protetik olarak yenilerinin çok vakit kaybetmeden yapılması önemlidir. Aksi taktirde mevcut durum çözülmesi daha detaylı ve maliyetli hale gelebilir. Eksik dişer için tedavi planlamaları hakkında bilgi almak için diş hekiminizle görüşünüz.
Sadece 50 yıl öncesinde 60’lı yaşlarda dişlerin kaybedilmesi doğal karşılanırdı. Ancak bu varsayım günümüzde geçerli değildir. Sağlıklı bir ağız sayesinde insanlar 60’lı yaşlarından sonra da iyi görünebilir, rahat yemek yiyebilir, düzgün ve kendinden emin konuşabilir. Sağlıklı bir ağız ile hayat kaliteleri artabilir.
Özellikle ilerleyen yaşlarda ağız sağlığı genel vücut sağlığını daha çok etkiler. Araştırmalar ağız enfeksiyonlarının, kalp hastalıkları, diabet, pnömoni gibi ciddi hastalıklarla ilişkili olabileceğini göstermiştir. Dişlerin düzenli fırçalanması, diş ipi kullanılması, düzenli diş hekimi kontrolü ve sağlıklı beslenme gibi birkaç basit adımla sağlıklı bir ağıza sahip olunabilir.